Samstag, 7. März 2009

Köprü altindan akan sevgili suya



"Köprünün altindan cok sular akti" demisti biri bana pismancasina, "cok degistim" demisti bir sans daha istercesine. "Beni sular degil köprü ilgilendiryor" demistim, hayir dercesine. Ama anlamadi, ya da anlamak istemedi.


O'nun bilmedigi Su ve Ben hakkinda o kadar cok sey var ki..Ben yüzme bilmem, suyun sirrini saklayan ben bir karis suda bogulabilirim. Hava istedigi kadar sicak olsun, Su ise soguk, ben icine girip de yüzemem.
O su icinde en güzel, en lezzetli baliklari barindirsin, ben onlari tutamam, onlarin cirpinarak can verislerini seyredemem.
O su istedigi kadar berrak olsun, isterse ab-i hayata dönüssün, egilip te o sudan icmem, icemem. Pet siselerde ki suya dahi üc kere baktiktan sonra icebilen, takintili bir insanim.

Iste bu sebeplerden dolayi beni ilgilendiren O tahta köprü iste. Altinda akan sular aksin, hep ayni kalan köprü. O köprüye bir adim atiyorum, gicirdiyinca korkuyorum, adimlari geri geri gidiyor. Sevdigim ama icinde olmak ismedigim sudan beni uzak tutacak olan köprü degismeli, tamir edilmeli. Yoksa ben hep bu tarafta kalirim, karsiya gecemem.
Ah bu yanilgilar, Su degil de birer tahta köprü oldugumuzun farkina varsak, daha az gicirti olurdu herhalde.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen