Dienstag, 24. März 2009

Gece Nöbeti

Nöbetteyim...
Koskoca laboratuarda tek basinayim.Güzel oluyor, 10 saat boyunca yalniz calismak. Sakin heryer. Zaman bazen cok hizli akiyor, gece cabucakca bitiyor. Bazen cok agir.Düsünmeye bol vaktim oluyor, ama birseyler yapmaya oluyor mu diye sorarsan, sormazsan iyi olur ama, madem ki sormak istediniz, cevap veriyim. Onun icin de oluyor, ama ögrenemedim bir türlü zamani kullanmayi, vaktim yok dememeyi. Sabah oluyor, günes doguyor ve ben her defasinda bir seyleri yapamamis, düsüncelerimi bir nihayete ulastiramamis oluyorum.
Aksam hava kararmak üzereyken evden cikiyorum. 50 dak. tren yolculugu, uyukluyorum yolculuk sirasinda ya da birseyler okuyorum. Insanlari gözlemliyorum, bazen bir iki cümlelik muhabbet. Trenden iniyorum. Hava karamis oluyor cogu zaman. Karanlikta yürüyorum, korkmadan. Sonra birileri bana dogru yaklastigi zaman aslinda korkarak yürüdügümü farkediyorum. Saat 9 da, bazen bir kac dakika erken nöbeti devre aliyorum.
Nöbet basliyor. Cogunlukla sakin, arada bir birkac analiz, gelen telefonlar. Yüzlerini görmedigim insanlarla sanki birbirimizi yillarca taniyormusuz gibi konusuyoruz. Saat 3 gibi yatagimi, sicacik evimi özlüyorum. Bitse de gitsem diyorum. Sabah oluyor nöbeti devrediyorum ve günes dogarken evimin yolunu tutuyorum.
Bazen nöbet tutarken, nöbet tutuyor beni. Yalnizlik nöbeti.
Bütün hayatimi gece nöbetinde gibi yasiyorum. Yalniz oluyurom, yani bir ben oluyorum ve benim düsüncelerim. Arada bir hareketlilik. Ama hep sessiz. Bir seyler yapiyorum ama kendim icin degil. Birileriyle konusuyorum, tanisiyorum su hayatta, ama onlari taniyamiyorum. ben dogru düzgün taniyamadan hayatimdan cikip gidiyorlar. Bekliyorum, bitmesini bekliyorum, tekrar sessizlige kavusmayi bekliyorum.Korktugumu farketmeden yürüyorum, karsima cikacak seylerin bana zarar vermeyecegine inanarak.Özlüyorum, "ah bir gidebilsem" diyorum. Buralardan gitsem, kimseciklerin begenmedigi ülkeme dönsem ve begenmeyen insanlarin inadina begensem.

Hamis; bir yil önce bir yerlere böyle karalamisim,su anda nöbetteyim ve aklima geliverdi birden bu yazim. Burda da yayinlamak istedim. Bir kac degisiklikle.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen