Mittwoch, 15. Juli 2009

Tutiname

Az rastlanilan bir isme sahip olmanin iyi ve kötü yanlari vardir. Ilkokuldayken ne yazik ki hep kötü yanlarini gördüm, adimdan nefret ettim, "degistirmek istiyorum" diye defalarca agladim. Babaannem bir ara bana Duygu dedi bu yüzden. Yeni insanlarla tanismaktan hep kacindim. Hala var bu cekingenlik. Neyse.. Cocukken benim adimi duyan cocuklar hep dalga gecerdi. Ilk defa ilkokul ögretmenim sormustu o bir ömür duyacagim soruyu " aaa ne degisik adin var öyle. Anlami nedir biliyor musun?" diye sordu. Bilmiyordum ve ilk evödevim bu olmustu. Adimin yani Dudu nun ne demek oldugunu ögrenmek. Annemin yardimi ile adimin anlamini ögrendim. Tatli dilli güzel konusan kadin demekmis, Papagan, Dudukusu . Sözlükte böyle yaziyordu.
Sonra biraz büyüdüm. Ortaokula basladim. Yine ayni tepkiler geldi ögretmenlerimden. Ben de papagan gibi hep ayni seyi tekrar ettim. Edebiyat ögretmenimden ayni tepki geldi. "Cok güzel bir adin var." Ben hazirlikliydim. Anlamini biliyordum ama "anlami ne demek" diye sordugu zaman hemen cevap verecektim, ama soru bu kez farkli bir sekilde geldi. "Adinin osmanlicasini biliyor musun?" benden cevap gelmedi tabi ki. "Tuti. Osmanlicasi Tuti. Bir cok manzum eserde gecer."
Öyle imis. Edebi bir adim varmis. Sevindim tabi ki..
Az biraz daha büyüdüm ve liseye basladim. Yine edebiyat dersi yine ilk gün yine ayni muhabbet, ama biraz daha ilerlemisi. Bu kez Tutiname adinda ki bir manzum eserden, iran efsanesinden bahsetti hocam(ögretmenimin adi Mustafa idi, bir O'nun adi aklimda kaldi. Neden acaba :) ). O yillarda hic merak edipte okumadim. Kitap okumayi severim ama bu kitabi okumak hic aklima gelmedi. Lisedeyken lakabimda Tuti idi. Sevmeye baslamistim adimi.
Aradan yillar gecti. Tabi bu gecen yillar da bu soruyu milyon kere duydum, Tuti'nin gectigi cümleler, manzum eserler bana okundu. Adim bir nevi bazilarinin ne kadar bilgili olduklarini göstermelerine yardimci oldu. Misal; Nefin asagida ki gazeli en cok duydugumdur. Severim de. Baris Manco da vakti zamaninda güzel yorumlardi.

tuti i mucize guyem ne desem laf
degilbeli yarim beli dost beli mirim beli dost

cerh ile soylesemem ainesi saf
degilbeli yarim beli dost beli mirim beli dostehl-i dildir

Istanbuldayken kuzenim kitapligimi söylebir karistiri verdim. Gözüme o an Tutiname carpti. Hazine bulmus gibi sevindim. Tuti Tutiname yi buldu, belki de Tutiname Tuti tarafindan okunmak istiyordu ve sabirla O'nu beklemisti. Yarisina kadar okuyabildim. Binbir gece masallari gibi. Ama erotik degil binbir gece masallari gibi. Daha dinsel bir eser.
Eserin orjinali Sankritce. Farsca kaynaklar da varmis. Benim okudugum Süleyman Tevfik tarafinda tercüme edilmis.
Said adinda bir tüccar bir tuti (papagan) satin alit. Bu tuti cok zekidir, zekasi sayesinde Said cok paralara kazanir. Sonra zeki tuti O'na deniz ticareti yapmasini ögütler. Bu da ayrilik demektir. Said cok sevdigi karisi Mahiseker'e zor anlarda zeki tutiye danismasini ögütler. Göz irak olan gönülden irak olur derler ya. Mahiseker'e biri asik olur, aracilar koyar ve Mahiseker'i bulusmaya ikna etmeye calisir. Akli karisan Mahiseker akilli tutiye danisir. Aslinda kadin kararlidir. Bulusacaktir, ama birilerinden destek alip, sucluluk duygusundan kurtulmak ister. Tuti biliyor ki, kadina ahlaktan, sadakatten bahsetse kadin onu orda öldürecek. Tuti careyi hikayelerde bulur. Kadina gitmesini söyler, madem ki seven biri var, git ve genligini yasa diyor. Sonra "aman mahiseker'im yoksa falan gibi mi düsünüyorsun. Filanin yaptigi gibi mi yapacaksiniz?" diyerek merak tohumlarini ekiyor kadinin zihnine. Mahiseker dayanamiyor, "O kim, anlat bana o hikayeyi belki bir seyler ögrenirim" diyor. Tuti hikaye icin de hikayeler anlatiyor. Sabah oluyor. Mahiseker gündüz vakti bulusamiyor asigiyle, mecburen aksami bekliyor. Ama Tuti onu baska bir hikaye ile oyaliyor. Kocasi deniz severinden dönene kadar, Tuti bu hikayeler sayesinde hanimini yanlis yapmasina mani oluyor.
Derler ya cocuga güzel isim koy ki, cocugun huyu o isim gibi güzel olsun diye. Babaannem de bana Dudu ismini uygun görmüs. Ben de cocukken bu zeki ve geveze tuti gibi hikayeler anlatir olmusum. Büyüdüm degisen tek sey aklimda ki hikayeleri anlatmiyor olusum. Güzel bir sey edebi bir isme sahip olmak, bir ömür boyu adas sahibi olmamak. Ayse Fatma'lari bir düsünün. Her sinifta en az 2 Fatma olurdu. Ama Dudu öyle mi? Ben, degil sinifta koskoca okulda tek olmayi basarabildim. Sanal alemde bu teklik pek iyi olmuyor. Mahlasimi istedigim kadar degistiriyim, yine beni bulan buluyor.
Tuhaf tepkileri hic önemsemiyorum artik. Bana bir cok seyi ögretti bu isim. Bu yaziya okuyan baska bir Dudu var ise ve adini sevmiyor ise, Ona ögüdüm; sev kardesim adini ve bu hikayeleri sev.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen