Mittwoch, 26. Mai 2010

Ben Kücük iken...

Ben kücükken, agzi olup dili olmayan cocuklardandim. Hatta annem beni psikiyatriye götürüp, "bu cocuk salak mi? Hic konusmuyor" gibi bir soru yöneltmisti doktor amcaya. Doktor da "yooo gayet zeki" demisti.

Ben kücükken, arkadasim pek yoktu, hatta hic yoktu. Bir tane hayali arkadasim vardi, onunla oynardim. Ama geceleri odamda dolasmaya baslayinca küstüm.

Ben kücükken, allah'in her yerde olduguna inanirdim. Ablam bana hava heryerdedir deyince, allah'in hava olduguna kanaat ettim.

Ben kücükken, kara delige yolculuk yapmak, kara deligin yuttugu seylerin arasinda kaybolan esyalarimi aramak isterdim.

Ben kücükken, yanardaglardan cok korkardim, anneme yanardag olan bir yere tasinmak istemedigimi söylemistim.


Ben kücükken, alice harikalar diyarinda ki kediden korkardim (Hala da korkuyorum). Bir adam yaratmak filmin de ki kesilen incir agacina günler üzülmüstüm. Reis Bey filminde ise hep asil katil bulunup o adimin ipten kurtulduguna inanmistim. Büyüyüp o filmi bir kez daha izledigim de öyle olmadini ögrenince kendimi cok kötü hissetmsitim.


Ben kücükken, bütün amcalar teyzeler beni severler, "aaa ne tatli, ne sakin bir cocuk. Seni ogluma aliyim mi?" gibi seyler söylerlerdi. Büyüdüm, hepsi fos cikti.


Ben kücükken, solucanlari yilan yavrusu zannederdim. Onlari suya atardim, sonra da yilan olacaklar diye cok korkup, bir daha oraya gitmezdim.



Ben kücükken, deney yarpardim. Su dolu bir bardagin üzerine kagit kapatilip ters cevrilince suyun akmadigini abimin kitaplarinda görmüstüm. Sonra bu deneyi en az 100 kere yaptim ve 100 kere basarisiz oldum. Cünkü kagit yerine hep pecete kullanirdim. Ablamin bioloji kitabindan bir solucanin ortadan kesildigi zaman iki solucan olustugunu gördüm. Zavalli soluncanlar, hic biri bu deneyi basariyla gecemedi.


Ben kücükken, yüzümü yikayip bayramliklarimi giyince güzel olurdum. Ama evin cirkini hep ben olurdum.



Ben kücükken, sabah erken kalkar, yatagimi toplar, sütümü dolaptan alip isitir, sonra da koltuk arkasinda bebegimle oynardim.


Ben kücükken, define haritasi cizerdim, abim ve ablam ise o haritaya göre defineyi ararlardi. Yapboz oynardim, bazen ters cevirir, ters yapardim. Kücük kitaplar, defterler yapar bebegim ögrencim ben ise ögretmen olurdum.



Ben kücükken, kokulu silgileri koklar, sonra da kanser olup ölmekten korkar aglardim.



Ben kücükken, ölüler nasil tuvaletlerini yapar diye merak ederdim. Hic nasil yemek yerler diye düsünmezdim, ama bu tuvalaet mevzusu kafami karistirmisti.


Ben kücükken, kurbanlik hayvanlarin ruhlarinin tencerede kaynayip buhar olurlar zannederdim.


Ben kücükken, Deli Dumrula asiktim. Beyaz atsa onda da var. Ayrica taytli bir prens nedense bana hep uzak olmustur, ama böyle azraile meydan okuyan deliler hep yakin olmustur.



Ben kücükken, yazar olmak isterdim, yazar olamasamda blogum da zirvalar oldum.

Hamis; resmi askalemi.de den yürüttüm.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen