Dienstag, 1. September 2009

Basörtüsü nasil siyasi sembolhaline geldi?

Vakti zamaninda arastirmaciligim tutmustu da söyle bir yazi yazmistim ve bir grubun internet sayfasina göndermistim. Gel zaman git zaman, farkli bir konuda bir seyler ararken, sol görüsün agirlikli oldugu baska bir grupta kendi yazimi görünce dedim ki yazima "sen cogunlugun fasist diye adlandirdigi bir insanin düsüncelerisin, ne isin var elin gomünist sitelerin de". Sonra tuttum iste kolundan annesinin bloguna ekledim O'nu.
Acaba basörtüsünün kamu alaninda ki, cumhuriyetimizde ki tarihcesi nedir? Ilkler nedir,kimdir? aldigi isimler ne olmustur? En cok merak ettigim ise kültürümün, dinimin bir parcasi iken, hangi arada siyasi sembol haline geldi? Bütün isimi biraktim internette bir arastirma yaptim, bol vaktim ve kitaplara kolayca ulasabiliyor olsa idim bu konu hakkinda yazilan kitaplari okumak isterdim, ama ben kolayi sectim.
Dr. Sule Ökten, kamu alaninda ki ilk basörtülü insandir. 1950 yillarda ki tek örnek O olmustur.
Dr. Gülsen Ataseven, Hacatteppe Tip Fakültesi'ni 1964 yilinda birincilik ile bitirir, ancak basi örtülü oldugu gerekcesi ile kürsüyü cikarilmamistir.
Bu isimleri bizler pek tanimayiz. Cogunlugun bildigi isim Ali Babacan'in halasi Hatice Babacan'dir. Kendisini tanimamizin nedeni ise ilk ögrenci olayina, basörtüsü konulu ögrenci direnise vesile olmasidir.
Ankara Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi ögrencisi iken derse basini örterek katilmistir. Kürsüde dersi anlatan Prof. Dr. Neset Cagatay O nu fark etmis ve "hey sen, sen başörtülü kız! Sınıfta bu kıyafetle oturamazsın. Ya başsını ac ya da dısarı cik" demis ve tartismalar günler boyunca sürmüs, ögrenci direnisleri ile tarihe gecmistir.
Prof. Dr Neset Cagatay adini dahi bilmedigi bir ögrenciyi cumhuriyet icin bir tehlike oldugunu düsünmüstür, ayni diger meslektaslari gibi, ama Hatice Babacan, istekleri,kimligi konusunda israrci olmustur. Iste bunlari okudugum zaman buldum buldum diye haykirdim. O yillar bilindigi üzere ögrencilerin "su tenekeye kedi carpip devirse de tenekenin hakkini savunsak" diye gezindigi zamandi.Acimasizca bir tabir olmus olabilir, bunu ortama kaos hakimdi seklinde sempatiklestirebiliriz. Komunist=vatan haini, miiliyetci=fasist oldugu zamanlarda dindarlara da bir kalip bulunmus irticaci gibi sifatlar yüklenmistir.
Sule Yüksel Senler,1960 yillarin sonunda hapis yatan ilk basörtülü yazar olmustur. Kalemini sert bir bicimde kullanmistir. Dedikodu gazetesine göre anadolu'yu karis karis gezmis ve anadolu kadinlarina basörtüsünün islamda yeri olmadigini, baslarini turban seklinde baglamalari gerektigini anlatmistir. Bu yüzden O na Sulebas da denilir. Bircok insan "iste bu kadin, dini inanclari bu hale getirdi" der.
1980 li yillara kadar basörtüsü yasak olmustur, basörtüsü yerine türban, sikmabas gibi tabirler kullanilmistir.
80'li yillar sonrasi ise önce "boyun ve kulaklar acikta birakilmak kaydi" ile basörtüsüne yesil isik yakilmis, 2 yil sonra "ya carsaflilar ve mayolular da gelirse" denilmis, tekrar yasaklanmis, sonra tekrar serbest denilmis, tekrar yasaklanmistir.
1990 li yillara ise Emine Senlikoglu, Emine Eroglu, Emine Erdogan, Meryem Akbal, Serpil Öcalan gibi isimler dikkati cekmislerdir. Onlarin giyimleri, duruslari irdelenmisde irdelenmistir. Onlar insanlari saskinliga ugratmistir.
Bu kadar seyi okuduktan sonra görüyorum ki, türbanlilar saygi görürlerken toplumdan dislanmislardir. Saygi görmüslerdir, cünkü kolejlilerin gidebildigi okullara gidebilmislerdir (ki bu cümle 1960li yillarin durumu düsünülerek okunulmalidir), dislanmislardir;cünkü modern kadin,kültürlü kadin denildigi zaman ne yazik ki tesettürlü kadinlar akla gelmez, onlar genellemelerin disindadirlar.
Buldum dedigim yerde buldugum seyi tekrar kaybettim ve israrla soruyorum, basörtüsü nasil ve ne zaman siyasi sembol halini aldi?
Kaynak: Bu yaziyi yazarken Fatma K. Barbarosoglu'nun yeni safak gazetesinde ki "Basörtüsündeki ilkler" adli yazisindan yararlandim.
Hamis; basörtüsü, basiörtülü, türbanli, tesettürlü gibi tanimlar arasinda kaldim, umarim ki neyi kastettigim anlasiliyordur.
Iyi yarinlar (2007)

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen